Neden suyu iki kez kaynatamazsınız: bu bilimsel bir gerçek mi yoksa bir efsane mi?

Kaynadığında suya ne olur?

Her birimiz su kaynatıyoruz. Bazıları onu bir içecek olarak kullanır, ayrıca soğutma yapar. Çoğu çay yapar. Çoğu zaman suyun iki kez kaynatılamayacağını duyabilirsiniz. Böyle bir sıvının insanlar için tehlikeli hale geldiğine dair bir görüş var. Bu, uzun bir ilk ısıtmada bile faydalı mikro elementlerin parçalanmasıyla açıklanmaktadır. İkinci kaynatmada ise iddiaya göre suda faydalı hiçbir şey kalmamış.

Çoğu durumda kaynatma gereklidir. Musluk suyu zararlı bakterileri barındırabilir. 2-3 dakikalık ısıl işlemden sonra zaten ölürler. Ancak bazı tehlikeli mikroorganizmaların yüksek sıcaklıklardan korkmadığını belirtmekte fayda var. Bu durumda, kaynatma problemle başa çıkmak için güçsüzdür. Ayrıca bu şekilde ağır metallerin tuzları sudan uzaklaştırılamaz.

Suyun "ağır" hale gelebileceği için iki kez kaynatılmaması gerektiğine inanılmaktadır. Kimya açısından bu bir efsanedir. Evde ağır su oluşturmak neredeyse imkansızdır. Bu karmaşık bir süreçtir. Bu sonuç sadece uzun yıllar boyunca uzun kaynamalardan etkilenir.

Ayrıca, ağır su insanlar için ölümcül değildir. Vücuttan nispeten hızlı bir şekilde atılır.

Kaynamış suyun kalitesi, su ısıtıcısının tipine bağlı olabilir. Birçok kişi plastik elektrikli su ısıtıcılarında suyu iki kez kaynatmaz. Plastikle bir reaksiyon olduğuna inanıyorlar. Aslında, polimer, suyun ısıtıldığı bir malzeme olarak kullanım için onaylanmışsa, güvenlidir.

Yüksek klorlu su sağlığa zararlı olabilir. İlk ısıtma sırasında zaten plastikle reaksiyona girer. Sıvıya çeşitli tehlikeli maddeler salınmaya başlar. Yeniden kaynatılarak da korunabilirler. Bu nedenle sorun daha çok ikincil kaynamada değil, suyun bileşimindedir. Plastikten yapılmış bir elektrikli su ısıtıcısında ısıtmadan önce, bir cam kapta savunulmalıdır.

İkincil kaynamadan zarar görme olasılığı, su ısıtıcısı, plastikleştiricilerin eklendiği düşük kaliteli malzemeden yapılmışsa da olabilir. Bu maddeler plastiği daha az kırılgan hale getirir. Isıtma sırasında öne çıkmaya başlarlar.Bir doz plastikleştirici ile su veya çay içtiğimiz ortaya çıktı. Bu nedenle, ucuz Çin aletleri almamalısınız. Maliyet, plastiğin kalitesinin doğrudan bir göstergesidir. Güvenli malzemeden üretilen su ısıtıcıların kullanım ömrü 3 yıldır. Bundan sonra, yenisiyle değiştirmek daha iyidir.

fayda indirimi

Aslında her şey bu altyazıda göründüğü kadar üzücü değil. Açıklanmalıdır. Ve yine, damıtılmış suya ek olarak, belirli miktarda çeşitli safsızlıklar içeren beyaz sıvının kimyasal bileşimine dönüyoruz. Bu, özellikle klorlama da dahil olmak üzere çeşitli temizleme yöntemlerine tabi tutulan musluk suyu için geçerlidir. Böylece, kaynarken sadece su molekülleri buharlaşabilir ve tüm bu zararlı kirlilikler kalır. Ayrıca, sıvının bir kısmının buhara dönüşmesi nedeniyle bu tür safsızlıkların konsantrasyonu artar. Bu nedenle steril olarak kabul edilir, ancak çeşitli zararlı maddelerden arınmış değildir.

Kaynamış su içme kuralları

Kaynamış suyun iyileştirici özelliklerini hissetmek için kullanım kurallarına uymalısınız.

• Temizleme ve detoksifikasyon için günde birkaç kez içilir. Vücut tarafından daha iyi emilmesi ve istenen detoks etkisine sahip olması için en az 5 dakika kaynatın. Gün boyunca bir kez kaynatılıp bir termosa boşaltılması ve ardından küçük yudumlarda içilmesi tavsiye edilir.
• Kaynamış ve ham suyun karıştırılması önerilmez. Çünkü bu durumda vücuda zararlı istenmeyen bileşikler ortaya çıkabilir. Aynı cevap “Neden suyu tekrar kaynatmıyorsunuz?” sorusuna da verilecek.
• Kaynayan su, kaynatıldığı kapta saklanmaz.
• Suyun faydalı özellikleri, hazırlandıktan 6 saat sonra kaybolur, bu nedenle bu süre zarfında tüketilmelidir.

Suyu içmeden önce kaynatmak kişisel bir tercihtir. Örneğin, Ayurvedik hareketin destekçileri için kaynar su sadece hijyenik bir yönü temsil etmekle kalmaz, aynı zamanda negatif enerjiden kurtulmayı ve kişinin kendi vücudunu korumasını da sembolize eder. Kaynama ihtiyacı da büyük ölçüde yerel koşullara bağlıdır. Her durumda, açık havada bir yürüyüş sırasında elde edilen su kaynatılmalıdır.

Su ısıtıcısında yeniden kaynatmak mümkün mü

Distile sıvı renksizdir, kesinlikle tadı ve kokusu yoktur. Doğal su ve merkezi su kaynağı, bazıları insan sağlığına zarar verebilecek kimyasalların safsızlıklarını içerir. Doğal çevrede mikroflora ve mikrofauna bulunur.

Sağlıklı beslenmenin savunucuları genel olarak kaynamaya karşıdır. Böyle bir sıvının işe yaramaz olduğuna inanıyorlar. Ancak doktorlar ve kanıta dayalı tıbbın yandaşları, patojenlerden kurtulmak için ısıl işlem ihtiyacından eminler. Tüketici açısından, kaynatma bir zorunluluktur. Sonuçta, soğuk suyla çay demlemenin bir yolu henüz icat edilmedi.

Önemli! Kaynar su kültürü, tüm ailelerde sağlam bir şekilde kurulmuştur. Ve su ısıtıcısı adeta bir semaver gibi mutfağın merkezi haline geldi.

Yeniden kaynatma mümkün mü ve neden? Bazı uzmanlar bunun imkansız olduğunu iddia ediyor.

Örneğin Elena Malysheva, Health adlı TV programında şöyle bir su besleme sisteminden kaynar su hakkında konuşuyor: çoğu mikrop, virüs ve bakteri bu kadar yüksek sıcaklıklarda ölüyor. Ancak sıvı kıvamın kendisi aynı zamanda “ölmektedir”.Ek olarak, klor ısıtıldığında insan vücudu için tehlikeli organik bileşikler oluşturur. Kanserojenler sağlıklı hücrelerde mutasyonlara neden olur, kanser gelişimini destekler.

Yeniden Kaynama Hakkında Bilimsel Gerçekler

Kaynama sırasında buharlaşma, sudaki tuz ve diğer yabancı maddelerin konsantrasyonunu arttırır - bu, tekrar kaynamanın tehlikeleri hakkındaki ana argümandır. Bu durumda çorba veya komposto gibi sıvı yemeklerin pişirilmesi tamamen yasaklanmalıdır. Gerçekten de, pişirme sürecinde sıvı bileşen buharlaşır ve bulaşıklar tuz ve diğer maddelerle doyurulur. Bu, pişirme gerektiren herhangi bir mutfak ürününü içerir.

Aynı suyu birkaç kez kaynatmak sıvıyı ağırlaştırır. Çok miktarda hidrojen izotopu, döteryum içerir. Aslında, o kadar küçüktür ki, tehlikeli hacimlerde konsantre etmek için bir tank sıvı kaynatmanız gerekir.

Zaten kaynayan suya tatlı su eklemek mümkün mü? Olabilmek. Kalıntıda ağır bileşiklerin biriktiği görüşü yanlıştır. Isıtma, moleküllerin rastgele hareketidir. Bazılarının sadece altta hareket etmesi olası değildir.

Referans! Modern su arıtma tesislerinde klor bazlı ürünler kullanılmamaktadır. Bunun için filtrasyon ve ozonlama kullanılır.

Eğer öyleyse, musluktan gelen su gerçekten klor ile temizlenmiş demektir. Sadece otuz dakika dayanmanız gerekiyor. Bu süre zarfında klor bileşikleri buharlaşacaktır.

Vücudun neden suya ihtiyacı var?

İnsan vücudu %80 sudan oluşur. Bununla birlikte, herkes sıvı hacminin 30-50 litre aralığında olabileceğini bilmiyor, bu yaş özelliklerine bağlıdır: kişi ne kadar yaşlıysa, vücutta o kadar az sıvı bulunur.

Vücutta şu şekilde dağılır:

• Hücreler - yaklaşık 28 litre;
• Serbest sıvı - 10 l;
• Kan, mide suyu, tükürük, safra vb. - hacmin geri kalanı.

Su vücutta aşağıdaki işlevleri yerine getirir:

• Vücut ısısını destekler;
• Kabızlığı önler ve bağırsak fonksiyonunu iyileştirir;
• Karaciğer ve böbreklerden toksinleri ve diğer zararlı maddeleri uzaklaştırır;
• Vücuda yiyecekle giren besinleri çözer;
• Eklemler için bir yağlayıcı görevi görür;
• Metabolizmada görev alır;
• Biyolojik sıvılar (idrar, ter) yoluyla virüs ve bakterilerin atılımını uyarır.

kaynar suyun faydaları

Peki kaynamış su içmek faydalı mı, yoksa bunların hepsi efsane. Su kaynatıldığında sağlıklı hale gelir ve vücuda çeşitli faydalar sağlar.

• Her şeyden önce, metabolizmayı geliştirir ve bu nedenle kilo vermeye yardımcı olur.
• Cildin uygun şekilde nemlenmesini ve detoksifikasyonunu destekler. Su sıcaklığı ortamdan daha yüksekse, etki daha da güçlü olacaktır. Cildin elastikiyetini artıran ve zararlı serbest radikallere karşı hassas olan hücreler yenilenir.
• Soğuk algınlığı, öksürük ve boğaz ağrısı için mükemmel bir doğal çare. Balgamı çözer ve solunum yolundan atılmasına yardımcı olur, boğaz ağrısını giderir ve burun tıkanıklığını önler.
• Uygun kas ve sinir aktivitesi için gerekli olan kan dolaşımını iyileştirir. Ayrıca sinir sistemini sağlıklı tutar.
• Sindirimi düzenler.

Suyu kaynatmak onu daha temiz yapar ve vücudun daha az bakteriyle savaşması gerekir. Böylece kaynamış suda daha fazla enerji vardır, çünkü vücudun enerjisini arıtma için harcamasına gerek yoktur.

Su ile tekrarlanan kaynatma ne yapar?

Doktorlar çay ve kahve yapmak için sadece bir kez kaynatılmış su kullanılmasını tavsiye eder. Yani, su ısıtıcısının her seferinde tamamen yenilenmesi, yenisini eklemeden önce eski sıvının kalıntılarını boşaltması gerekir.

Yeniden kaynatma ile ilgili önyargı nedir? Neden suyu iki kez kaynatamazsınız? Değerli nemin sadece fiziksel değil, aynı zamanda kimyasal özelliklerine de dokunmamız gerekecek.

Isıtıldığında suya ne olur?

Su olmadan insan vücudu var olamaz. Vücudumuzun yüzde sekseni sıvıdan oluşur. Normal metabolizma, toksinlerin vücuttan atılması için tatlı su gereklidir.

Ancak modern dünyada suyla ilgili bazı sorunlar var. Metropolün her sakini gerekli miktarda sıvı alamaz bir kuyudan veya doğal kaynak. Ayrıca, modern dünyanın doğal kirliliğini de unutmamalıyız. Hayat veren nem, evlerimize kilometrelerce borulardan girer. Doğal olarak, dezenfektanlar eklenir. Örneğin, klor. Temizleme sistemleri hakkında konuşursak, kaliteleri arzulanan çok şey bırakır. Bazı şehirlerde, onlarca yıldır değişmediler.

Bu suyu yemek pişirmek ve içmek için kullanmak için kaynatma icat edildi. Tek bir sebep var - mümkünse ham suda bulunan tüm bakteri ve mikropları yok etmek. Bu konuyla ilgili bir anekdot var:

Kız annesine sorar:

Neden su kaynatıyorsun? Tüm mikropları öldürmek için.

Mikrop cesetleriyle çay mı içeceğim?

Gerçekten de, çoğu bakteri ve mikrop, yüksek sıcaklıkların etkisi altında ölür. Fakat sıcaklık 100 santigrat dereceye ulaştığında h3O'nun bileşimine başka ne olur?

1) Kaynama oksijen ve su moleküllerini buharlaştırır.

2) Herhangi bir su belirli safsızlıklar içerir. Yüksek sıcaklıklarda hiçbir yere gitmezler. Deniz suyu kaynatılırsa içilebilir mi? 100°C'de oksijen ve su atomları uzaklaştırılacak, ancak tüm tuzlar kalacaktır. Ancak en ilginç şey, suyun kendisi azaldıkça konsantrasyonlarının artmasıdır. Bu nedenle deniz suyu kaynatıldıktan sonra içmek için uygun değildir.

3) Hidrojen izotopları su moleküllerinde bulunur. Bunlar 100°C'ye kadar sıcaklıklara dayanıklı ağır kimyasal elementlerdir. Bunlar dibe batmak, sıvıyı "ağırlaştırma".

Yeniden kaynatma tehlikeli midir?

Neden yaptın? Bakteriler ilk kaynama sırasında öldü. Yeniden ısıl işleme gerek yoktur. Çaydanlığın içeriğini değiştirmek için çok mu tembelsiniz? Peki, çözelim, tekrar kaynatmak mümkün mü?

1. Kaynamış su tamamen tatsızdır. Birkaç kez kaynatılırsa çok ama çok tatsız oluyor. Bazıları ham suyun da tadı olmadığını iddia edebilir. Hiç de bile. Küçük bir deney yapın.

Düzenli aralıklarla iç alttan su musluk, süzülmüş su, bir kez kaynatılır ve birçok kez kaynatılır. Tüm bu sıvıların tadı FARKLI olacaktır. Son halini içtiğinizde (birçok kez kaynatıldığında), ağzınızda hoş olmayan bir tat, hatta bir çeşit metalik tat olacaktır.

2. Kaynatma suyu "öldürür". Isıl işlem ne kadar sık ​​yapılırsa, sıvı uzun vadede o kadar yararsızdır. Oksijen buharlaşır, aslında H2O'nun olağan formülü kimya açısından ihlal edilir. Bu nedenle böyle bir içeceğin adı ortaya çıktı - "ölü su".

3. Yukarıda belirtildiği gibi, kaynatıldıktan sonra tüm safsızlıklar ve tuzlar kalır.Her yeniden ısıtmada ne olur? Oksijen yaprakları, su da. Sonuç olarak, tuz konsantrasyonu artar. Tabii ki, vücut hemen hissetmez.

Böyle bir içeceğin toksisitesi ihmal edilebilir. Ancak "ağır" suda tüm reaksiyonlar daha yavaş gerçekleşir. Döteryum (kaynama sırasında hidrojenden salınan bir madde) birikme eğilimindedir. Ve bu zaten zararlı.

4. Genellikle klorlu suyu kaynatıyoruz. 100 ° C'ye ısıtma sürecinde, klor organik maddelerle reaksiyona girer. Sonuç olarak, kanserojenler oluşur. Sık kaynatma konsantrasyonlarını arttırır. Ve bu maddeler, kansere neden oldukları için insanlar için son derece istenmeyen bir durumdur.

Kaynamış su artık kullanışlı değil. Yeniden işleme zararlı hale getirir. Bu nedenle, şu basit kuralları izleyin:

• her seferinde kaynatmak için taze su dökün;
• sıvıyı tekrar kaynatmayın ve kalıntılarına tatlı su eklemeyin;
• suyu kaynatmadan önce birkaç saat bekletin;
• bir termos içine kaynar su döktükten sonra (örneğin tıbbi bir koleksiyon hazırlamak için), hemen değil, birkaç dakika sonra bir mantarla kapatın.

Sağlık için iç!

Neden suyu iki kez kaynatamazsınız?

Birçoğu için, ısıl işlem suyu zararlı kirliliklerden ve mikroorganizmalardan arındırmanın tek yolu olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Arınma derecesini artırmak isteyen bazı insanlar, hayat veren nemi iki hatta üç kez kaynatın. Neden suyu iki kez kaynatmıyorsun ve neyi tehdit ediyor sağlık, yazımızda anlatacağız.

Vücut neden suya ihtiyaç duyar?

Neredeyse herkes insan vücudunun %80 sıvı olduğunu bilir.Ancak çok az insan, hacminin yaşa bağlı olarak 30 ila 50 litre arasında olduğunu biliyor: kişi ne kadar yaşlıysa, payı o kadar küçük.

Suyun çoğu hücrelerde bulunur: hücre içi sıvının hacmi yaklaşık 28 litredir. İkinci sırada su içeriği serbest sıvıdır - 10 litreye kadar, ardından kan, bağırsak ve mide suları, lenf, beyin omurilik sıvısı, safra ve tükürük.

Vücutta sürekli dolaşan su, tüm metabolik süreçlerde yer alır. Yardımı ile toksinler, ölü hücreler, virüsler ve bakteriler ter ve idrar yoluyla atılır. Daha önce “Sağlıklı olmak için ne kadar su içmeniz gerekiyor” yazmıştık, şimdi bu konuya değinmeyeceğiz ama neden suyu iki kez kaynatamazsınız üzerinde duracağız.

Su neden iki kez kaynatılamaz deniyor?

Kaynatma, istisnasız herkesin kullanabileceği belki de tek su dezenfeksiyon yöntemidir. Birçok kişi musluk suyunu dezenfekte etmek için kullanır ve hemen hemen herkes kahve ve çay demlerken kullanır. Bazen 100°C'ye getirilen sıvıyı yenisiyle değiştirmeye üşeniriz ve sonra annelerimizden suyu iki kez kaynatmanın imkansız olduğunu duyarız. Bakalım durum böyle mi?

Isıl işlem bir sıvının kalitesini nasıl etkiler? Tabii ki, saf su ile uğraşmadığınız sürece, herhangi bir su, hidrojen ve oksijene ek olarak, aşağıdakiler de dahil olmak üzere birçok yabancı madde içerir:

kaynatma sırasında su ısıtıcısının duvarlarında biriken ancak insan vücudu için özel bir tehdit oluşturmayan kalsiyum ve magnezyum tuzları;

ağır metaller: yüksek sıcaklıklarda kanserojen bileşikler oluşturabilen ve onkolojik hastalıklara neden olabilen stronsiyum, kurşun, çinko;

cildi ve mukoza zarlarını tahriş eden ve kanser hücrelerinin ortaya çıkmasına neden olan klor;

hem patojenik hem de tamamen zararsız virüsler ve bakteriler.

Kaynama sırasında H2O buharlaşır, ancak ağır metal tuzları kaybolmaz ve sıvıdaki konsantrasyonları artar. Doğru, bilim adamları vücuda ciddi zarar vermek için hala yeterli olmadıklarını garanti ediyorlar.

Ek olarak, ısıl işlem sırasında “hafif” hidrojen kaçar, ancak “ağır” (hidrojen izotopları) kalır. Dahası, yoğunluğu artar ve "canlı" su, döteryumla doymuş "ağır" hale gelir. Bu tür suyun düzenli kullanımı ölüme yol açar.

Ancak akademisyen I. V. Petryanov-Sokolov'un yaptığı çalışmalara göre 1 litre ölümcül su elde etmek için 2163 ton musluk suyu gerekecek. Başka bir deyişle, iki kez kaynatılmış sudaki döteryum konsantrasyonu o kadar küçüktür ki endişelenmeye değmez.

Sonuç olarak, çift kaynamanın tüm sonuçlarından aşağıdakiler zararlı olarak ayırt edilebilir:

sıvının tadındaki değişiklik daha iyi değil;

Isıl işlem sırasında bir kişi için gerekli olan mikroorganizmaları kaybeden “canlı” su “ölü”, yani. işe yaramaz;

klor içeren kanserojenlerin oluşumu ve ağır metallerin konsantrasyonunda bir artış.

Bu nedenle suyu iki kez kaynatamazsınız ve bir kerelik ısıl işlem aynı sonuçlara yol açar.

"Canlı" su nasıl elde edilir?

Herkesin kaynak suyu içme veya musluk suyunu pahalı filtrelerle arıtma imkanı yoktur. Onlar için kullanılabilir, hayat veren nemi elde etmenin kolay bir yolu var.

Suyu bir kavanozda toplayın ve ağzını kapatmadan bir gün bekletin. Bu süre zarfında, klorun çoğu buharlaşacaktır. Ardından buzdolabında dondurun (donarken suyun genişlediğini ve kavanoz dolu ve kapalıysa patlayabileceğini unutmayın), ancak tamamen değil: yüzeyde bir su birikintisi kalmasına izin verin. Bu, yüksek döteryum içeriğine sahip "ölü" sudur - en son buza dönüşür. Boşaltın, ardından buz çözülebilir ve içilebilir.

Evde suyu nasıl arıtacağını bilen bir beslenme uzmanından birkaç ipucu daha dinleyin:

Hangi su daha sağlıklı - kaynatılmış veya çiğ

Hem ham hem
kaynamış suyun hayranları vardır. Her biri onun kendi suyu olduğunu garanti eder.
vücut için daha iyi.

ham su fanları
Haşlanmış işlenmiş olarak kabul edilirken, çiğ olarak ilan edilir.
Eşsiz tatlar ve faydalar ile %100 doğal. Ham Takipçiler
kaynatmanın mineralleri yok ettiğini savunur. Yani ham suyu sayıyorlar
daha besleyici ve faydalıdır. Onların görüşüne göre, yararlı probiyotikler içerir
bakteri, eser elementler. Ham su oksijenle doldurulur, bu oksijen ne zaman kaybolur?
kaynamak. Birçoğu, suyun daha hızlı kaynamasıyla ilgileniyor - ham veya
haşlanmış. Bu durumda, ödeme ham içindir. Oksijenli ve
haşlanmış değildir.

Ama herhangi bir çiğ değil
su temiz kabul edilebilir ve içilebilir. Uygun işleme olmadan
çeşitli kimyasal kirleticiler, tehlikeli elementler içerebilir. Ve bazen
ham suyun faydaları gerçek risklerin çok altında olabilir.

Takipçiler
Hint Ayurveda tıbbı kaynamış su içmenin çok önemli olduğuna inanıyor
sadece hijyen açısından değil. Kullanışlı suya ek olarak sıradan su
maddeler olumsuz bilgi içerir

Bu bilgi kişiye iletilir ve
onun için mutlaka yararlı değildir. Su, taşıyıcı olarak görsel olarak bile değişir
çeşitli koşullara maruz kaldığında bilgi ve daha sonra
mikroskop altında görüntülendi. Su kaynadıktan sonra nötr hale gelir, fiziksel özelliklerini değiştirir ve insan vücudunda bilinçli olarak oluşturulabilecek yeni bilgilere yer bırakır.

Kaynamanın hoş olmayan sonuçlarından nasıl kurtulur?

Hemen söylenmelidir ki, sıvının ilk kaynatılması bile tamamen faydalı değildir. Suyu ısıtma işlemi, bakterilerin yok olmasına ve çok uzun süre çökebilen kirliliklerin daha aktif hareketine yol açar. Ancak pratikte basit ipuçlarını uygulayarak, kaynatmanın zararlı etkilerinden tamamen kurtulamazsanız, en azından en aza indirebilirsiniz.

• Sıvıyı kaynatmadan önce temiz bir kapta en az iki veya üç saat bekletin. Daha önce süper verimli bir filtre sisteminden geçmiş olsa bile.
• Çay yaprakları için kabın kapağını kapatın, kaynar su ekledikten hemen sonra kesinlikle önerilmez. Daha fazla oksijen akışı, sıcak içeceğin yüzeyindeki bazı zararlı yabancı maddeleri nötralize edecektir.
• Sıcak kaynamış suyu asla soğuk suyla karıştırmayın. Pek çok insan içkilerini bu şekilde soğutmayı sever, ama aslında buna sadece zararlı mikroorganizmaların taze bir kısmını eklerler.

Ve ana tavsiye: İlk kaynatmadan sonra su ısıtıcısındaki suyu değiştirin.Böyle faydalı bir alışkanlık, sıvıyı birkaç kez kaynatmamanızı sağlar.

Mikrodalga su ısıtmak için uygun mu?

Modern mikrodalga fırınlar kaynar su için uygundur. Ancak işlemin bir özelliği, yüzeydeki kabarcıkların 100 dereceye ulaştığında bile bir çaydanlık gibi görünmemesi olacaktır. Kabı hafifçe hareket ettirirseniz veya kaşığı içine indirirseniz sıvının kaynadığını görebilirsiniz.

Ancak mikrodalgada kaynatmanın tehlikeli olduğunu bilmelisiniz. Sıvı aşırı ısınırsa, bulaşıklar kırılabilir. Bu durumda mikrodalga fırın bozulur ve bir kişi yanabilir.

Mikrodalgada uygun şekilde kaynatmak için şunları yapmalısınız:

• temiz bir kabı yarısından fazla suyla doldurmak:
• bir bardağa suşi için tahta bir çubuk veya bir kaşık (metal değil!) koyarak;
• fırını istediğiniz ayara getirin.

Her dakika bir kaşıkla karıştırarak ısıtmayı bırakmalı ve sonra açmalısınız.

Mikrodalgada kaynatmak için cam veya seramikten yapılmış bir bardak seçilir. İçinde çatlak veya talaş bulunan kaynar su için bulaşık almak en iyisidir. Böyle bir tabakta kaynarken kesinlikle kabarcıklar görünecektir.

Yaklaşık 3 dakika süren su kaynar kaynamaz ocak kapatılır ve bir dakika beklenir. Ancak o zaman bir bardak kaynar suyu tahta kaşıkla kenarlarına hafifçe vurarak çıkarırlar. Fazla gazlar sıvıyı terk edecek ve kaptan dışarı dökülmeyecektir.

Metal kaplarda, cihaz çalışmayı durduracağı için mikrodalga fırında pişirmek yasaktır.

Mikrodalgada ısıtırken poşet çayın atlanmaması tavsiye edilir. Çay poşetleri genellikle cihazın içinde kıvılcımlara neden olarak kapanmasına neden olabilecek metal klipslere sahiptir.

Bir fırın eldiveni veya eldiven kullanarak, içinde kaynar su bulunan kabı dikkatlice çıkarın. Deriyi yakmamak için damarı yüze yaklaştırmayın.

İçmek için kaynar su şarttır. Ancak işlemi birkaç kez tekrarlamak gerekli değildir. Herhangi bir sağlık yararı getirmeyecektir.

Suyu iki kez kaynatabilirsiniz

Ancak, yukarıdakilerin tümü tartışmalıdır. Pek çok bilim adamı, kaynatılmış olmasa da, suyun su olduğunu kanıtlıyor. Ve suyun yapılandırılması gerektiği ve kaynamanın yapısını tahrip ettiği konusundaki varsayımlar, bilimde yararlı özelliklerinin yanı sıra yapılandırılmış bir su olmadığı için sahte bilim temsilcileri tarafından sadece asılsız ifadelerdir. Evet, bilimde "ağır su" diye bir terim vardır. Ağır su, döteryum içeren sudur.

Ancak bilim adamları güvence veriyor: su kaynağımızdaki suda döteryum küçük miktarlarda ve kesinlikle insan sağlığını olumsuz etkileyemez. Diğer bir konu ise, modern ekoloji ve su borularının durumu, suda her zaman çok miktarda çeşitli safsızlıklar ve ağır metaller vardır ve burada en azından kaynatın, en azından kaynatmayın - hiçbir fark olmayacak.

Suyun defalarca, defalarca kaynatılabileceğine inanan bilim adamları, suyu iki kez kaynattığınızda oksijen kaybettiği görüşünü de reddederler. Hiçbir şey böyle değil! Kaynayan suda tam olarak birkaç kez kaynatılmış suda olduğu kadar oksijen vardır. Gördüğünüz gibi, suyu iki kez kaynatmanın mümkün olup olmadığı ve bir ya da diğerinin birçok taraftarı hakkında birçok görüş var.

Aynı konunun iki yönüne baktık. Sağlığınız ve vücudunuz olduğu için suyu iki kez kaynatıp kaynatmamak size kalmış. Tek bir cevap yok ve her iki taraf için de kanıtlar çok inandırıcı görünüyor. Ancak, yine de, tavsiyeye uymak ve haşlanmış öküz kullanımını en aza indirgemek, saf arıtılmış veya maden suyu ile değiştirmek daha iyidir. Sağlıklı olmak!

Alternatif çözüm: kaynatmayın

Aslında alışkanlıktan kaynatıyoruz: Daha önce su ısıtıcıları sadece su sıcaklığını 100 ° C'ye getirip kapatabiliyordu. Ancak bugün birçok model ayarlanabilir. Örneğin, yeşil çayın 70-80 ° C sıcaklıkta demlenmesi tavsiye edilir, yani bir kez kaynamış su onu ısıtmak için yeterlidir. Örneğin, bu Bosch için bir ayar var:

Diğer bir seçenek ise termal kap kullanmaktır. Bunlar suyu kaynatabilen termoslardır. Kalabalık bir aileniz varsa ve herkes farklı zamanlarda sıcak içecekler içerse, bir termopot gerçekten işe yarayacaktır. Su bütün gün sıcak kalacak ve tekrar kaynatmanıza gerek kalmayacak. Örneğin, böyle sevimli bir Xiaomi'yi alabilirsin. akıllı telefon kontrolü. 

eğer hepiniz- Hala bir çaydanlık istiyorum, seçimimizde hangi sıra dışı modelleri topladığımıza bakın. Ve sudan bahsettiğimiz için, ütüye ne tür su doldurulacağına dair tavsiyeleri paylaşıyoruz: sade, kaynatılmış veya damıtılmış.

Kaynama için temel kurallar

Kaynamış suyun faydalı özelliklerini koruyabilmesi için uygun şekilde hazırlanması gerekir. Birçoğu, suyu birkaç kez kaynatmanın mümkün olup olmadığıyla ilgileniyor. Uygun su için bir kural vardır: Hazırlandıktan sonra en geç 6 saat içinde tüketilmelidir. Suyu tekrar kaynatmak tüm faydalı özelliklerini öldürür.

Bir su ısıtıcısı veya tencerede su çok çabuk kaynamaz. İşlemi hızlandırmanız gerekiyorsa, mikrodalgada suyu kaynatmak daha iyidir.

Ancak her kap kaynatmaya uygun değildir. Örneğin, galvanizli bir kova veya tavada su kaynatmak mümkün müdür. Kesinlikle hayır, çünkü ısıtıldığında çinko açığa çıkar ve su ile birleşir. Ve çinko zehirlenmesinin insanlar tarafından tolere edilmesi çok zordur. Kaynatma için özel olarak tasarlanmış kaplar kullanın.

Ve yanlışlıkla soda aldıysanız ne yapmalısınız, soda suyunu kaynatmak mümkün mü ve zararlı mı? Mümkün: Gazların kaynamadan önce kaçmasına izin vermek daha iyidir.

Tabii ki, böyle bir su ile zehirlenemezsiniz!

Evet, bu herkes tarafından anlaşılabilir (bir su birikintisinden dökmediyseniz!), Ama neden vücudunuza uzun süredir aktif olarak toplanan gereksiz “kimya” ile yüklensin? Katılıyorum, “eski” suyu su ısıtıcısından dökmeye, 2. kez bile kaynatmamaya (3.den bahsetmiyorum bile!) ve her zaman tatlı su dökmeye alışmak çok daha iyidir.

Su nasıl doğru kaynatılır ve bunu birkaç kez yapmaya değip değmeyeceği bu videoda size anlatılacak. bakıyoruz.

ilginç: neden prezervatifleri tuvalete atmayın — nesnel sebepler ve batıl inançlar

Kaynatmayın - dondurun

Temizleme yöntemi olarak kaynatma kullanıyorsanız, daha etkili bir yöntem aramak daha iyidir. İnternet, sıvıların dondurularak temizlenmesini öneren makalelerle dolu.

Ve bu seçenek, klorlu musluk suyu alsanız bile uygundur. En ilginç şey, bunun bir efsane olmaması, dondurmanın gerçekten zararlı kirliliklerden kurtulmanıza izin vermesidir.

Su buza dönüştükten sonra, kabın dibinde boşaltılması gereken az miktarda sıvı kalacaktır.Uzmanlara göre, bu, vücut tarafından zayıf bir şekilde emilen hafif sudur. Buzu çözün ve zevkle soğuk su için. Şişelenmiş sıvıları saklamak için harika bir seçenek.

Sonuç olarak, birçok hastalığın vücuttaki sıvı eksikliği veya düşük kalitesi nedeniyle başladığını hatırlıyoruz. Kirlenmemiş temiz suyun, bir kişinin uzun yaşamının ve sağlığının temeli olduğunu unutmayın.

Suyu neden iki kez kaynatamazsınız bilimsel bir gerçektir

Su kaynatmanın temel amacı, zararlı ve patojen mikroorganizmaları yok etmektir, sıcaklık yükseldiğinde ölürler. sıvılar.

• Gerçek şu ki, su ikinci kez arıtıldığında organik maddenin, yani patojenik bakterilerin yok edilmesi meydana gelmez. İlk kez ölür veya ayrışır. Su buharı, mineral bileşenin konsantrasyonunun artması nedeniyle suyun buharlaşması nedeniyle yoğun bir şekilde salınır - çözelti daha konsantre hale gelir ve bu nedenle sağlığa daha fazla zarar verebilir.
• Mineraller, tuzlar, alkali ve asit radikallerine ek olarak su, çözünmüş hidrojen ve oksijen atomları içerir. Su buharının yoğun buharlaşması sürecinde, yetersiz miktarlarda bulunan döteryum ve trityum izotopları dahil olmak üzere atomik hidrojen, sıvının yoğunluğunu artırarak tabana yerleşir.

Tekrarlanan veya uzun süreli kaynatma sırasında suda bulunan aktif klor, organik madde kalıntıları ve mineral çözünmüş maddelerle reaksiyona girer. Böyle bir tepkinin neyle sonuçlanabileceğini tahmin etmek zor. Burada çok şey bağlıdır derin arıtma (filtreleme) ve ardından klorlama sisteminin olduğu su alma istasyonlarında su arıtma derecesi. Ancak hem fizik hem de kimya bize herhangi bir reaksiyonu hızlandırmak için ilk bileşenlerin ısıtılması gerektiğini öğretir. Bu nedenle, suyun tekrar tekrar kaynatılması, çeşitli kanserojen maddelerin ve dioksinlerin ortaya çıkmasına neden olabilecek kimyasal reaksiyon çeşitlerinde bir artışa yol açar.

Sunulan tüm bilimsel gerçeklerin doğruluğunu inkar etmeden, tamamen meşru bir soru ortaya çıkıyor - neden damıtılmış su içemiyorsunuz? Burada herhangi bir yasak yok ama ne tadı ne kokusu olan distilatın insan sağlığını da olumsuz etkilediği fark edildi. Ayrıca, bu fenomenin nedenleri hakkında bilim adamları arasında bir fikir birliği yoktur. Bazı bilim adamlarına göre, buhar aşamasını geçip tekrar yoğunlaştırılan distile suda, yükün yönü değişir ve dipol momentin değeri değişir. Orijinal özelliklerini eski haline getirmek için, bazı şifacılar, yüksek derecede saflaştırmaya sahip olan ve kimya açısından insanlar için kesinlikle zararsız olan damıtılmış suyun dondurulmasını önerir. İçmek ve yemek pişirmek için eritilmiş sıvı kullanılması tavsiye edilir.

Bir zamanlar, televizyon şarlatan Alan Vladimirovich Chumak, suyu Ostankino stüdyosundan ayrılmadan izleyicilerin önünde temizleyen ve dolduran suyun kalitesini restore etti. Ona göre bundan sonra ne tek ne de çift kaynatma gerekli değildi. Öyleyse neden suyu iki kez kaynatamazsınız - bilimsel gerçek oldukça net bir şekilde açıklıyor.

Yönlü camı kim icat etti: tarih ve gerçekler

Kendi başınıza bir kuyuda su nasıl arıtılır